MTA Soda Etütleri Kamp Şefi Fahrettin Şener’den (1980-84) "Köpüren Beyaz Maden / Trona"nın keşif öyküsü
MTA Soda Etütleri Kamp Şefi Fahrettin Şener’den "Köpüren Beyaz Maden / Trona"nın keşif öyküsü
MTA Genel Müdürlüğü tarafından 1979 yılında
gerçekleştirilen kömür sondajları sırasında, sondaj lokasyonunda beklenmedik
bir olay meydana gelmiş ve sondaj havuzu aniden köpürüp, bentonit havuzu
bembeyaz bir renge bürünmüştü. Kömür sondaj kamp şefi ve bütün elemanlar
şaşkınlık içindeydik. Devam eden bu köpük birikimi, havuz kenarında dikkat
çekici bir görüntü oluşturdu. İlginç bir şekilde, köpüren madde ile temas eden
sondaj işçilerinin yağlı tulumları tamamen temizleniyor, beyaz birikintiye
sokulan paslı bıçaklar ise pırıl pırıl oluyordu.
Bu süre içerisinde MTA laboratuvarlarında
yapılan incelemeler sonucunda, bu beyaz maddenin Trona olduğu ortaya çıktı.
Trona; soda minerallerinden biriydi ve Türkiye'de bu miktarlarda ilk defa görülmüştü.
Dünya genelinde ise büyük Trona yataklarının sadece Amerika'da bulunduğunu o
günlerde yaptığımız araştırmalar ile oğrendik.
Ancak, bu mineral keşfi sonrasında arama
ekibinin merak ettiği soru; "Ülkemizde bulunan Trona bir yatak
mı, yoksa ekonomik olmayan bir mineral birikintisi miydi?" Bu sorunun
yanıtını araştırmak için başlatılan "Beypazarı Soda Aramaları Projesi",
altı yıl sürecek ve nihayetinde Dünya'nın ikinci büyük Trona yatağının keşfi
ile sonuçlanacaktı. 1980 yılında başlayan bu proje, su kaynaklarından ve yüzey
kayaçlarından yüzlerce numunenin MTA'nın gelişmiş laboratuvarlarında
incelenmesi ve değerlendirilmesiyle başladı.
1981 yılında, sondajlı arama çalışmalarına
başlandı. Ancak, Trona minerali suda kolayca eridiği için başlangıçta karot
alınamıyordu. Bir dizi farklı sondaj tekniği denendi, ancak başarı elde edilemedi.
Sonunda, mazotun su yerine kullanılmasıyla sorun çözülmus ve 3.05 metre
boyundaki pırıl pırıl soda karotları yeryüzüne çıkmaya başlamiştı. Daha sonraki
sondajlarda ise; 8 no`lu lokasyondan, arteziyen seklinde çıkan sodalı su kullanılmış
ve karotlarda verim kaybı doygun çözelti kullanılarak önlenmistir.
Bu başarı, soğuk kış geceleri de dahil olmak
uzere yillarca harcanan emeklerin, cok zor kosullarda yapılan çalışmaların ve
çabaların bir ödülüydü. Mühendisler, sondörler, işçiler ve şoförler, ortaya
çıkarilan 235 milyon tonluk Trona rezervini keşfetmenin sevincini birbirlerine
sarılarak paylaştılar. Din, dil, ırk, siyasi düşünce ve memleket farkı ortadan
kalkmıştı; başarma duygusu herkesi birleştirmişti. Beypazarı halkı arasında
hızla yayılan keşif haberi, "MTA'lılar soda madeni bulmuş"
fısıltıları şeklinde herkesin dilindeydi. Beypazarı halkının bakışları;
teşekkür ifadesiyle doluydu, ya da en azından bizler öyle hissediyorduk.
MTA Genel Müdürlüğü tarafından sunulan bu
"köpüren beyaz maden", keşfedildiği günlerde yerel ekonomiye ve bölge
halkının gelirlerine doğrudan ve dolaylı olarak çok önemli katkı sağlamıştı.
Bu noktada Beypazarı Trona Yatağının keşfi
aynı zamanda bir arama ekibinin birlikte çalışma ve başarıya ulaşma
hikayesinin en güzel örneğini oluşturmaktaydı.
Aramizdan ayrilan yol arkadaşlarimizdan; Dr.
Ismail Seyhan, Dr. Ahmet Aktürk, Fikret Siyako ve Konyalı Sondor Himmet Güler`i
saygiyla aniyorum.
MTA Soda Etütleri Kamp Şefi Fahrettin Şener (1980-1984)
Ek not: Bizler de aynı günlerde MTA Bitümlü Şeyl (Şist)
Etüt Kampı olarak Beypazı’nda çalışma yapıyor ve yapılan kömür sondajlarında
bitümlü şeyl (şist) seviyelerini takibederek numuneler alıyor ve logluyorduk. Çalışmaları kamp şefimiz Aydın Sümer
(rahmetli) ve görevli jeologlar birlikte yürütüyorduk.
Değerli kardeşim
Fahrettin Şener’in yukarıda anlattıkları anılarımızda bütün canlılığı ile
durmakta olup, bu keşif MTA’lılar olarak her zaman gurur kaynağımız olmuştur.
Ben de ismini hatırlayamadığım bütün çalışma arkadaşlarımı saygı ile anıyor, hayatta olmayanlara rahmet diliyorum.
MTA tarafından
yürütülen proje ile ülkemize ve Dünya’ya kazandırılan “Beypazarı Trona
Yatağı”nda ilk soda külü eldesi 8 Şubat 1984 de gerçekleştirilmiştir. Soda külü
üretiminin başlaması büyük katma değer oluşturmuştur.
1979 yılında
Ankara'nın Beypazarı ilçesinde MTA Enstitüsü (daha sonra “Genel Müdürlüğü”
oldu) yapılan kömür sondajları sırasında bulunan trona maden rezervlerini
çıkarmak, işletmek ve ekonomiye kazandırmak amacıyla ETİ SODA A.Ş. 1998 yılında
kurulmuştur.
Eti Soda, işletmeciliğini yaptığı trona madeninden solüsyon
madenciliği yöntemiyle elde ettiği ürünü proses tesisinde işlemek suretiyle Sodyum Karbonat (soda külü) ve Sodyum Bikarbonat elde etmekte ve bu ürünleri de
tüm dünya pazarlarına satan en büyük ihracatçılarımızdandır.
Ankara'nın Beypazarı ilçesinde bulunan trona madeni, çözelti
madenciliği ile yeryüzüne çıkarılmakta ve tesislerde monohidrat prosesine tabi
tutulan trona çözeltisi, Sodyum Karbonat ve Sodyum Bikarbonat ürünlerine
dönüştürülmektedir.
ARA POMPA İSTASYONU PİLOT ÜRETİM TESİSİ GÖRÜNÜMÜ
İSMAİL SEYHAN MADEN
ÜRETİM PİLOT TESİSİ SAHA GÖRÜNÜMÜ
MTA Enstitüsü (o
yıllardaki adı ile) Soda Etütleri Kamp Şefi Fahrettin Şener (1980-1984)
ile başlayan Trona serüvenimizi Sayın İsmail Ceylan’dan aldığımız bilgiler
ışığında günümüze ulaştırmak, o günlerimizin heyecanını yeniden yaşamamıza
neden oldu. YILDIRIM Group Soda Ash and Derivaties Group CEO’su Sayın İsmail
Ceylan’ın şahsında, bu varlığımızın hayata geçmesinde emeği olan herkesi saygı ile anıyor, sonsuz
teşekkürlerimi sunuyorum.
ETİ SODA TESİSLERİ
ÜRÜNLERİN
TORBALANMASI
Yorumlar
Yorum Gönder