KROM RUHSAT SAHASI (ESKİŞEHİR-SİVRİHİSAR KARABURHAN KÖYÜ / AR:201400199 ER:3313892 NOLU) BULUCULUK TALEBİNE ESAS MADEN JEOLOJİSİ VE KAYNAK TAHMİN RAPORU (ÖRNEK)

  • Markalar MTA
  • Ürün Kodu: DR13702
  • Stok Durumu: Stokta var

MTA'nın Ofiyolitlere Bağlı Cevherleşmelerin Araştırılması Projesi kapsamında, 2001 yılının yaz aylarında Sivrihisar İlçesi'nln (Eskişehir) kuzeyinde arazı çalışmaları yürütülmüştür. Bölgedeki ofiyolitik kaya birimleri ve ofiyolîte bağlı cevherleşmeler İncelenmiştir. Labaratuvar çalışmaları devam etmektedir. Daha önceki çalışmalarda, Türkiye'deki ofiyolit oluşumları okyanus tşbrffn yayılması olarak kabul görürken günümüzde yay önü=yay-yay ardı Özellik sunduğu ifade edilir. Bölgedeki ofiyolitik kayaçlar için önceki araştırmacılar tarafından farklı yorumlar yapılmış ve farklı yaşlar verilmiştir. Çalışma alanımızın jeolojik tarihçesine baktığımızda, Erken Jura'da Pontid ada yayı oluşurken Paleotetisin kenar havzası (yay ardı) olan Neotetis'în kuzey kolunun açıldığı kabul edilir. Erken Jura'dan genç Kretase'ye kadar Sakarya Kıtası'da neritîk ve pelajik ortama ait birimler çökeimiştir. Üst Kretase'de Sakarya Kıtası ile Neotetis'în kuzey kolu arasında bir dalma-batma zonu gerçekleşir, Bölgeye bindirme île yerleşmiş olan ofiyolîtler, yay ardı ortamı yaratan bu kenar denizinin/okyanus tabanının dilimleridir, Da!ma=bat'ma zonunda, okyanusal kabukla kıtasal kabuk arasındaki dilimlenme karması/prizması kompleksinde ofiyolitik melanj (Karkın Formasyonu) ve mavişist-yeşllşist metamorfîzmasına ait kaya blrimlenMzIenmiştir. Üst Kretase'den sonra (Tersîyer'de) bölgede denizel ve karasal çökelmeler ve volkanik yaylar gelişmiştir. Bu çalışmada, ofiyolîtler as birimlere ayrılmıştır, Tektonit ve kümülat kökenli dunitlere bağlı krom cevherleşmeleri İle tektonitiere bağlı manyezit oluşumları ve iistvenitlere bağlı sülfat mineralizasyonları incelenmiştir. Özellikle kümülatiardan derlenen numunelerin mineraloji ve petrografisi çalışılmış, bu birimlerin saha ilişkileri ve mineralojileri tartışılmıştır. Kromitçe zengin sahalar manto diapirlerî (Paleo-okyanus sırtı) ile ilişkilidir. Manto diapirierîn üst seviyelerinde az çok deforme olmuş dunitler, ileri derecede mağmatik segresyon (dunit-kromit ardışıklı seriler) ve düşey mağmatik akışların oluşturduğu yarı düşey konumlu (MohoVa göre) kromit yatakları bulunur. Diapir merkezînden uzaklaştıkça peridotitlerin foliasyonları boyunca deforme olmuş kromit yataklarına rastlanır. İnceleme alanında, tenörü yüksek ve düşük kromit ocakları bulunmaktadır. Bu ocakların bîr kısrm günümüzde çalıştırılırken (Mîhalıççık-Kavak Krom Ocakları) bir kısmı terk edilmiştir, Tenörü yüksek Kavak Kromîtleri, peridotitler İçerisinde dike yakın bir eğim sunan damarlar (hortum) şeklinde yatakianmıştır (manto dlapirî). 


Çalışma alanında ekonomik değeri olan manyezit cevherleri, tektonitîk harzburjit içerisinde, bazen Ï km uzunluğa ulaşan yeknesak damarlar halinde veya birbirini ağ şeklinde kesen ince damarlar şeklindedir. Sahada, ofiyolit naplarımn tektonik hatları boyunca sılîsleşmîş, karbonatlaşmış serpantinlerden oluşan ve çizgîse! hatlar sunan listvenitler gözlenmiştir. Uzunlukları bazen birkaç kilometreyi bulan ve yaklaşık 5-25 m arasında değişen kalınlıkları İle dikkati çekmektedir. Derine inen fay hatları boyunca dolaşım yapan hidrotermal sular, üst manto ultramafltlerlni serpantinite dönüştürürken Au da taşıyarak altınca zengin sülfldler, sülfoarsenidler ve arsenidler şeklinde kuvars damarlarında konsantre eder. Ayrıca bölgede ofiyolitleri kesen granitler bulunmaktadır (Sivrihisar-Kaymaz Köyü), Bu Intrüzyonlara bağlı hidrotermal sıkılar da listvenitleşmeyi meydana getirebileceği gibi cevherleşmeye de neden olabilir. 


Eskişehir-Sivrihisar-Kızılcaören ‘‘Barit-Fluorit-Nadir Toprak Elementleri ve Toryum İçeren Kompleks Cevher Yatağı’’na benzer yeni yatakların araştırılması amacı ile ‘‘Maden Ön Etütleri Projesi’’ kapsamında; 2014 yılında, Eskişehir İli, Sivrihisar İlçesi kuzeyinde prospeksiyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalar sonucunda belirtilen cevherleşmeler açısından önemli görülen alan için ruhsat talebinde bulunulmuş ve AR:201400199 No’lu saha MTA Genel Müdürlüğü adına ruhsatlandırılmıştır. Talebe konu olan cevherleşmelere yönelik çalışmalar sürdürülürken, bir yandan da ruhsat sahasında geniş yüzlekler veren ofiyolitik kayaçlar, ilgili birim çalışanları tarafından, ofiyolitlerle ilişkili cevherleşmeler (Cr, Ni, Au, Cu) açısından incelenmiştir. Bu incelemeler sonucunda, Sivrihisar İlçesi, Karaburhan Köyü civarında yeralan Karaburhan krom ocağı ve çevresi krom cevherleşmesi açısından araştırmaya değer bulunmuştur. AR:201400199 No’lu ruhsat sahasında, belirtilen alanda krom cevherleşmesine yönelik yapılmış olan, detay etüt ve sondajlı arama çalışmalarına ilişkin bulgu ve sonuçlar bu raporun konusunu oluşturmaktadır. ‘‘Maden Ön Etütleri Projesi’’ kapsamında, 2015 yılında yapılan çalışmalarda, açık ve yer altı işletme yöntemleriyle krom üretimi yapıldığı tespit edilen kesim ve yakın çevresini kapsayan 128 hektarlık alanın 1/1000 ölçekli maden jeoloji haritası hazırlanmıştır. Ancak, desandre girişinden belirli bir metre ilerlendiğinde, tahkimatların güvenli olmadığı ve ocak içerisinde bulunan baş yukarıda yapılan incelemelerde de yer altı su seviyesinin üst kotlara kadar yükseldiği tespit edildiğinden galeri etüdü yapılamamıştır. Sondajlı arama çalışmalarının sağlıklı olarak yürütülmesi açısından yer altı ve yerüstü verilerinin birlikte değerlendirilmesinin önemi göz önünde bulundurularak, geçmiş yıllarda ruhsatın uhdesinde olduğu ve krom ocağından üretim yapan özel şirketin vermiş olduğu faaliyet raporları MİGEM’den talep edilmiştir. Bu talep doğrultusunda, imalat planları adı altında geçmiş yıllarda üretim amacıyla açılmış olan galerilere ait 1/500 ölçekli planlar elde edilmiştir. Galeri planlarının ölçeği 1/1000 ölçeğine küçültülüp, desandre girişi baz alınarak 1/1000 ölçekli maden jeoloji haritası üzerine yerleştirilmiştir. Ayrıca faaliyet raporlarından, yüzeyde (1100 m kotunda) 5 m kalınlıkta gözlenen saçınımlı-masif bantlı cevherin derinlik devamında yaklaşık 25-30 m’ye kadar olan bölümü açık ocakla, ESK-7 ve ESK-4 no’lu sondajlar arasında kalan yaklaşık 300 m’lik bölümünün ise 998 m kotuna kadar yeraltı yöntemiyle üretildiği tespit edilmiştir. Yeraltı ve yüzey verileri birlikte değerlendirilerek, KB-GD doğrultulu dunitler içerisinde yataklanmış ve 65o-70o ile KD’ya eğimli, saçınımlı, saçınımlı masif bantlı kromit cevherleşmesinin doğrultu ve derinlik devamlılığını belirlemek amacıyla 14 farklı lokasyonda (Bazı lokasyonlarda ışınsal olarak 2 yada 3 sondaj yapıldığından 35 farklı sondaj yapılmıştır) toplam 6199,70 m sondajlı arama gerçekleştirilmiştir. Yapılan sondajlardan 28’inde, 20 cm’den 21.40 m’ye ulaşan kalınlıklarda cevher ya da cevherli zon olarak adlandırılabilecek seviyeler kesilmiştir. Cevherli seviyelerin içinde bulunan steril ya da çok düşük tenörlü kesimleri de göz önünde bulundurduğumuzda zon tenörlerinin % 1-39.1 Cr2O3 arasında değiştiği söylenebilir. 

6 Sondajlara ait tüm analiz sonuçlarına dayanan bir veri tabanı oluşturularak, istatistik çalışması gerçekleştirilmiştir. 1.456 veri değerlendirilmiş olup, tenör değerleri % 0 - 39,1 Cr2O3 arasında değişirken, ortalama değer % 2,94 Cr2O3, ortanca % 0,7 Cr2O3’dir. Farklı tenör aralıklarında analiz sonuçlarının tenör dağılımı, Histogram ile incelenmiştir. Buna göre, verilerin % 81,8’i % 0-3,5 Cr2O3 tenör aralığında yer almakta olup, düşük tenörlü bir cevherleşme söz konusudur. Analiz sonuçlarının hangi tenör aralığında yoğunlaşarak popülasyon oluşturduğunu ve jeolojik limit tenörü görmek amacıyla Log Olasılık Grafiği çizildiğinde, üç popülasyon olduğu görülmüştür. % 0-5,25 Cr2O3 arası düşük tenörlü % 5,25-29,75 Cr2O3 arası orta yüksek tenörlü, % 29,75 Cr2O3 ve üstü yüksek tenörlü popülasyonu temsil etmektedir. % 5 Cr2O3 değeri jeolojik limit tenör olup, tam teknolojik test çalışmasında % 3,2 Cr2O3 besleme tenörü ile satılabilir nitelikte bir konsantre elde edildiği için, jeolojik limit tenör yaklaşık % 3,5 Cr2O3 olarak belirlenmiştir. Arama çalışmaları, Eğe Metal tarafında üretim yapılan kotun altından devam ettiği ve derine inildikçe kalınlık ve tenörün azaldığı gerçeğinden yola çıkarak, % 7 Cr2O3 tenör değeri için de kaynak tahmin çalışması yapılmıştır. Çalışmamızda bu değerlerin üstü cevherli, altı ise steril olarak adlandırılmıştır. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Geological Methods in Mineral Exploration and Mining / Roger Marjoribanks

Baz metal yataklarının uzaktan algılama ile belirlenmesine bir örnek: Hakkari güneyi…

Çatalçam (Soma-Manisa) Au-Pb-Zn-Cu cevherleşmesinin jeolojik, mineralojikpetrografik ve sıvı kapanım özellikleri

ALACAKAYA (ELAZIĞ) MERMERİNDE GULEMAN OFİYOLİTİNİN MUCİZESİ

Tectonic Triggers for Postsubduction Magmatic-Hydrothermal Gold Metallogeny in the Late Cenozoic Anatolian Metallogenic Trend, Türkiye